NEPTÜN MİTOLOJİSİ

 

Keşfedildiği halde farkına varılmayan bir gökcismi olarak Neptün gökyüzünün en gizemli gezegeni olarak bilinir. Varlığı tam olarak 1846 yılında saptanan gezegen Astrolojide de belirsizliği ve gizemi ifade eder.

Yunan mitolojik metinlerinde Poseidon olarak bilinen Neptün Zeus’tan sonra gelen önemli tanrıdır. Yunan Mitolojisinde anlatılana göre deniz tanrısı Poseidon, Kronos ile Rhea’nın oğlu, Zeus’un iki erkek kardeşinden biridir (diğeri Hades). Bu yüzden adları Zeus ile birlikte anılan Olympos tanrıları grubunda yer alır. Sembolleri balık, at, boğa, yunus balığı ve üç dişli yaba olan deniz tanrısı Poseidon, genellikle keçe saçlı, kırçıl sakallı, yaşlıca bir adam olarak tasvir edilir. Yunus balığının yanı sıra Poseidon’un elinde taşıdığı üççatallı yaba onun simgesidir (Atribu). Poseidon sözcüğünün kökeni belirsizdir. Bu konudaki en makul önerilerden biri, Poseidon kelimesinin posei (efendi) ve davon (su) sözcüklerinin birleşiminden türemiş olmasıdır.

Bir rivayete göre Satürn tahttan indirildikten sonra Poseidon, kardeşleri Zeus ve Hades’le birlikte bir yarışma düzenler. Yarışmanın üç büyük ödülü vardır ve ödüllerden ilki, okyanusların sırrı; ikincisi, gökyüzünün sırrı; üçüncü ödül ise yeraltının sırrıymış. Yapılan yarışmada ilk ödül olan okyanusların sırrını Neptün; ikinci ödül olan gökyüzünün sırrını Jüpiter, üçüncü ödül olan yer altının sırrını ise Hades kazanmış.

Diğer bir anlatıma göre Zeus görevleri dağıtmıştır ve her iki şekle göre Neptün’e denizlerin, deniz canlılarının ve tüm akarsuların hâkimiyeti bahşedilmiştir. Suların ve denizlerin sırrını bilen Poseidon, kalan ömrünü su altında geçirmeye başlamıştır. Poseidon’un sahip olduğu üç dişli bir balık zıpkını vardır. Bunlardan her biri ise güçlü bir sır temsil eder. Zıpkının dişlerinden birincisi, dünyayı sarsacak dalgaların sırrına sahiptir. İkinci diş şimşeklerin, yıldırımların, gökyüzünün ve gök gürültüsünün sırrına sahipken son olarak üçüncü diş de yeraltındaki ruhların, gizlilerin ve madenlerin sırrına sahipmiş.

Neptün her daim zorda kalanları korur; kazazedeleri kurtarırmış. Mitolojik metinlerdeki denizkızları, Neptün’ün kızları olarak bilinir. Bu kızlar güzellikleriyle meşhur, uzun saçlarıyla çekici, güzel sesleriyle de etkileyicidirler. Ayrıca merhametli, şefkatli ve duygusal olan denizkızları zorda kalanlara, tehlike içinde olanlara yardım ederlerdi. Fakat denizciler, denizkızlarını uğursuz ve delalet habercisi olarak da görürler. Mitolojiye göre denizkızları insanoğluna âşık olup kavuşamadıkları için kara sevdaya tutulurlar sevgiliye kavuşamamanın acısıyla da saçları dökülür, vücutları su toplar, ciğerleri de hasta olurdu. Bu aşk acısından dolayı kendilerinden geçip hayallerden, özlemlerden ve ıstıraplardan kurdukları bir dünyada yaşarlardı.

Yunan Mitolojisinde Poseidon hem bütün denizlere hükmeder hem de yabasıyla karalardan kopardığı kara parçalarını denize fırlatmak suretiyle, adaları meydana getirir. Enginlere açılmış bir geminin kaderi Poseidon’un ellerindedir. Bu yüzden, demir alınmadan önce Poseidon’a yakarılır, atlar kurban edilir fakat kan akıtılmaz, hayvanlar suda boğulur). Poseidon depremler yaratır ve karaları sarsar. Aynı zamanda atlarında tanrısıdır. Tunç nallı atların çektiği arabası ile hem denizin altından hem de üstünden gidebilir. Deniz tanrısı olmakla birlikte Poseidon’ un atların da atası olduğu düşüncesiyle kendisine “Atların seyisi, terbiyecisi” unvanı verilmiştir. Nitekim Pegasus ve Arion gibi ölümsüz, efsanevi atların babası Poseidon’ dur.

Poseidon, Zeus ve Athena ile devamlı mücadele halindedir. Özellikle Atina kentinin baş tanrısının belirlenmesi için mücadele vermişlerdir. Poseidon kente at, Athena da zeytin ağacı bağışlamıştır. Atinalıların Athena’nın bağışını seçmeleri üzerine kızan Poseidon yabasını yere vurmuş kentin de içinde bulunduğu yarımadanın tuzlu sular altında kalmasını sağlamıştır.

Poseidon, Nereidlerden (su perisi) Amphitrite ile evlidir. Bu tanrı çiftinin Triton adındaki çocuklarının vücudunun üst yarısı insan, alt yarısı balık şeklindedir. Birleşme yerinde de bir çift at bacağı vardır. Daha sonraları bu tür deniz canavarlarının hepsine birden Triton denmiştir. Triton deniz kabuğundan (deniz minaresi) borusunu öttürerek, denize hükmeder. Tatlı ve güzel nağmelerle denizin azgın dalgalarının yumuşamasına neden olur. Poseidon’un başka sevgililerinden çocukları da olmuştur. Bunlardan biri de insan yiyen bir dev olan Polyphemos’tur. Odysseus arkadaşlarını yiyen devi sarhoş edip, tek gözünü kör etmiştir. Bu nedenle de Poseidon’un düşmanı olmuştur.

Poseidon, Neptün adıyla deniz tanrısı olarak Roma’da da itibar görmeye devam etti. Böylece de Neptün gezegenine adını vermiş oldu. Deniz tanrısı Poseidon Yunan mitolojisinde Zeus kadar itibar gören bir tanrıdır ancak Zeus kadar güçlü değildir. Aynı zamanda Roma mitolojisinde Neptunus olarak da anılırdı. Denizaltında muhteşem bir sarayda yaşar, deniz kabuğu biçiminde altın arabası ile denizlerin üzerinde gezintiye çıkınca, fırtınalar diner, deniz dümdüz olurdu. Üç dişli yabasıyla mucizeler yaratırdı.

Sümer Mitolojisinde deniz tanrıçası Nammu, her şeyin anası olarak bilinirdi. Babil’de de Tiamat suda yaşayan ve cennet ile yeryüzünü yaratmak için parçalara ayrılmış devasa bir canavar olarak tarif edilmiştir. Hint mitolojisinde, büyük tanrıça Maya uçsuz bucaksız kozmik okyanusları, insanoğullarının dünyaya gelip yaşam halkasını tamamladıktan sonra tekrar geri döndüğü, başlıca suyu temsil eder.

Su, mitolojide tüm canlıların üremesinin ve yeniden doğuşunun kaynağı olarak kullanılır. Bu nedenle, suya dalmanın mitolojik portresi hayatın kaynağı ile birleşme olarak gösterilir.

Astrolog Nurgül DÜZENLİ