SATÜRN MİTOLOJİSİ
Astrolojide sınırlar, sınavlar ve engeller Satürn’ ün konularıdır. Zamanın efendisi Satürn adeta insanın yaşamındaki aşırılıkları törpüler. Zaman esasında onun başlı başına bir sınırlandırmadır. Yaşamın başlarında gösterilen rehavete karşı yaş aldıkça zamanın değeri anlaşılır oysaki Satürn ömrün tüm zaman dilimlerinde aynı disiplin ve ciddiyeti göstermemizi bekler. Düzen ve sistem kurmanın gezegenidir. Satürn eylemlerin sorumluluğunu üstlenmeyi anlatır. Jung’ a göre Satürn insanlığa gerçeği öğütler.
Yunan mitolojisinde Kronos, Roma’da Satürn olarak ifade bulur. Kronos, Uranos ile Gaia’ nın çocukları olan on iki Titanın en küçüğüdür. Tanrıların hükümdarı olarak babası Uranos’ u deviren Kronos’ un kendisidir. Uranos bir kez daha çocuklarının gücünü yok etmeye çalışınca Kronos babasını yenilgiye uğratmak zorunda kalır.
Efsaneye göre, Gaia Titanları dünyaya getirdikten sonra güç peşinde olan Uranos tüm erkek ve dişi Titanları annelerinin rahmine geri sokarak onların evrene egemen olmalarını engellemek ister. Gaia acı ve kederle bu gözü dönmüş babayı alaşağı etmeyi çocuklarıyla birlikte planlamıştır. Bu planı benimseyen ise sadece Titan Kronos olur ve annesinin rahminde, elinde orakla sinsi bir saldırı fırsatını bekler. Uranos Gaia’ yla sevişmeye başladığında Kronos onun cinsel organını kesip ve parçalarını denize atar. Uranos yenilince Titanlar ve Kikloplar özgürlüklerine kavuştular. Hemen sonrasında kız kardeşi Rhea ile evlenip tahta geçti ve altın çağ dönemini başlattı. Kronos da aynı babası gibi güç tutkunuydu. Bu yüzden de çok iyi bir yönetim sergilemediği gibi felaket bir baba oldu. Anlatılanlara göre çocuklarından birinin onu tıpkı kendi babası Uranos’ u alaşağı edeceği konusunda bir kehanet vardı. Bu yüzden çocuklarının kendisine karşı çıkmalarını engellemek için bir plan yaptı. Kronos; annesinin Uranos’ u devirmek için yaptığı planı anımsadı. Öte yandan Gaia’ nın rahmine tıkıştırılan çocuklar yüzünden acı çekmeseydi buna kalkışmayacağının da farkındaydı. Bu yüzden çocuklarının oluşturduğu tehdidi kendi başına yok etmeye karar verdi.
Bundan sonra beş yıl boyunca Rhea her yıl bir çocuk doğurur. Her çocuk ana rahminden çıkar çıkmaz Kronos’ un ağzını boylar. Çocukları annelerinin rahmine tıkıştırmaya yeltenmek yerine Kronos onları bütün olarak yutup kendi bedeninde saklamayı seçmiştir.
Rhea üzüntü ve öfkeden deliye döner. Çocuklarının doğar doğmaz elinden alınmasına dayanamıyordu. Kronos bir annenin çocuklarına olan sevgisini ve doğal olarak onları koruma içgüdüsünü hesaba katmamıştı. Rhea’ nın annelik duyguları kendi intikam planını hazırlamasına yol açtığını fark etmez.
Rhea altıncı çocuğuna hamile kalınca annesi Gaia’ dan yardım ister. Gaia onu Girit adasına gönderdi ve orada Zeus dünyaya geldi. Rhea çocuğu doğduktan sonra Kronos’ un yanına döndü. Kocaman bir taşı bezlere sarıp, onun Zeus olduğunu söyler. Kronus bezlere sarılı taşı altıncı çocuğu zannederek tamamını bir kerede yutar. Böylece Zeus mağarada gizlice büyüyor ve kehanetin gerçekleşeceği zamanı bekliyordu. Zeus Kronos’ u Tartaros’ a kapatıp, yeni bir çağın başlangıcı olacaktı. Buradaki baba oğul mücadelesi Satürn ve Uranüs arasındaki mücadeleyi anlatır.
Roma mitolojisinde Satürn ziraat tanrısıdır. Mitolojiye göre Roma’yı kuran Satürn’dü. Satürn, Roma halkı tarafından çok seviliyordu. Satürn, Roma halkına ziraatı, şarap ve ekmek yapmayı öğretmişti. Toprak, buğday, ekmek, şarap, asma ve nar; Satürn halkı için çok önemli ve kutsaldır. Satürn bereketin, toprağın, ziraatın ve yıldızların tanrısıdır. Romalılar her yıl 22 Aralık’tan 20 Ocak’a kadar olan zaman dilimini Satürn’e adamışlardı. Romalılar her yıl bu zaman aralığında Satürn’ün onuruna festivaller düzenlerler; şarap, üzüm, buğday, ekmek ve nar dağıtırlardı. O gün tüm yasaklar kalkar köleler dâhil herkes istediğini yapardı. Antik Roma’da inanışa göre bu Tanrı’nın bir de karanlık yönü vardı. Yok, yere öfke krizleri geçiren, soğuk, somurtkan, ağırkanlı bir Gulyabaniydi o. Babasına karşı dehşet verici bir şiddet suçu işlemiş ve kendi çocuklarını yiyip yutmuştu. Satürn diğer tanrılarla birlikte Olympos Dağı’nda yaşardı. Jüpiter’le yaptığı bir savaş sonucu, tanrılar tarafından Olympos Dağı’ndan kovulmuştu.
Roma Mitolojisindeki Tarım Tanrısına “ Saturdus ” denilirdi ve İngilizce Saturday (cumartesi) bu kökenden doğmuştur. Aynı zamanda Satürn gününe işaret eder. Eski Yunan mitolojisinde tanrı Kronos (kronoloji kavramının buradan geldiği söylenmektedir) karşılık gelmektedir. Zaman tanrısı olarak bilinir, iyiliği ve bereketi temsil eder. Hindu Mitolojisinde Satürn, “Sani” ismini taşır. Hindu Tanrılar arasında insanoğluna zarar veren, tarifsiz acıların ve sefaletin tanrısı olarak bilinir. Satürn, Arap mitolojisinde “Dehr” ve “Zuhal” olarak bilinir. Türklerde “Felek” ismiyle anılıyordu. Sümer, Babil ve İncil’ de Satürn’ den bahsetmektedir. Zamanı yönettiği belirtilir. Tanrı Ea, Babillerin Büyük yaratıcısıdır. Yarısı keçi, yarısı balık ile tasvir edilen bir tanrıdır. Tapınaklarda rahipler ona bağlılıklarını gösterebilmek için balık benzeri kostümler giyerlerdi. Eski Çin’de ”Karanlık Savaşçısı” olarak Kova ve Balık burcu ile birlikte anılırdı. Gündüz toprakta, gece suda yaşardı.
Altay Türklerine göre Satürn, Kara Han’dı. Kara Han, göklerin yedinci katında yaşardı. Gökleri, yerleri, insanları ve tanrıları Kara Han yönetirdi. Altay mitolojisine göre Kara Han bir çam fidanı dikmiş. Bu çam fidanı büyüyüp 9 dala ayrılmış. Bu dalların her birinden 9 oğul meydana gelmiş ve her oğuldan bir millet oluşmuştur. Bu oğullardan her biri bir yeteneğe sahipti. Bunlar: Ağaç dikmek, toprağı sürmek, buğday ekmek ve hayvancılık bilgisini içine alan tarım; mesleki beceri isteyen ev yapmak, kuyu kazmak, dülgerlik, demircilik; aritmetik, cebir, geometri gibi bilimlerin adı olan matematik; gökbilim olan astronomi ve astroloji, bitkilerle iyileştirme; öğretmenlik, askerlik; yerin derinliklerine saklanmış olan madenleri keşfetme ve yöneticilik yetenekleriydi.
Mısır Mitolojisi’ nde Satürn Ptah olarak da bilinir. Antik Mısır‘ da evreni ve diğer her şeyi yarattığına inanılan tanrıdır. El sanatçılarının, özellikle heykelcilerin koruyucusu sayılırdı. Yunanların demircileri ve zanaatçıları koruyan ateş tanrısı Hephaistos’ la özdeşleştirilmiştir. Ptah, en başlarda Mısır’ın başkenti olan Memphis’ in yerel tanrısıyken, şehrin öneminin artmasıyla kültü tüm Mısır’a yayılmıştır. İnsanlarla Tanrılar arasında aracı olduğuna inanılan Apis’ in kutsal ahırı, Ptah’ ın tapınağıdır. Eşi Sekhmet ve oğlu Nefertium ile Memphis üçlüsünü oluştururlar. Elleri dışında tüm bedeni sıkıca sarılmış, elinde bir asa taşıyan, kafası kazınmış bir insan olarak tasvir edilir. Mısır’ın en büyük ve uygarlığı sabırla inşa eden tanrısı olarak bilinir.
Astrolog Nurgül DÜZENLİ